Bir süredir üzerinde düşünmeye başladığım reenkarnasyon (tekrardoğuş) kavramı ve varlığıyla ilgili bilimsel çalışmaların olup olmadığını merak ediyordum. Eşim bir gün, İan Stevenson adında bir adamın çalışmalarından söz etti. Araştırınca zat-ı şahanelerinin Virjinya Üniversitesinde Psikoloji Profesörü olduğunu ve Parapsikoloji, Tekrardoğuş ve Ruhun Varlığı üzerine çok kapsamlı ve tamamen bilimsel araştırmalar yaptığını öğrendim. Ne yazık ki 2007 yılında vefat etmiş bu şahsın, Türkçe'ye çevrilmiş her hangi bir yayınını bulamadım. Ta ki, D&R'da raflar arasında gezinip Parapsikolojiyle ilgili yazılmış şarlatanlıklar arasında kaybolduğum bir anda, bu basit görünen kitabı fark edene kadar..
Kitap çoğunlukla Prof. Dr. İan Stevenson'un yaptığı çalışmalar, yayınladığı makaleler ve sunduğu konferansların çevirilerinden oluşuyordu. Hiç düşünmeden aldım ve okumak epey zamanımı aldı. Öyle bir çırpıda okunacak masalsı kitaplardan değil bu. Tamamı bilimsel araştırma yöntemlerine göre kaleme alınmış çalışmalardan oluşuyor. Bu sebeple, istatistiki bilgiler ve toplanmış verilerle ilgili tablolar arasında kaybolabiliyor insan. Vaka araştırmalarına gelince, her şey bir anda değişiyor elbette. Birbirinden farklı toplumlarda ve farklı dinlere mensup örneklemler arasında yapılan çalışmalar, bu çalışmalardan elde edilen tarafsızca ele alınmış veriler ve evet, olabilecek bütün bilimsel temellere dayalı yapılmış araştırmalarda ortaya çıkan gerçek vakalar.. Stevenson gerçekten tekrardoğuş inancını bilimin eşiğine taşımış... Bunu yapmaktaki amacı da, psikolojik tedavi gören bazı hastaların aslında 'hasta' olmayabileceği fikrini toplum ve bilim camiasına hatırlatmak.
Tekrardoğuş (reenkarnasyon) benim çok da yabancı olmadığım bir kavram aslında. Kitapta ve Stevenson'un çalışmalarında sıklıkla adı geçen ve bu tip vakaların yaşandığı düşünülen Adana'da doğup büyüdüm ben. Adana ve Hatay'da yaşamış neredeyse herkesin vardır uzaktan da olsa bir tanıdığı, tanıdığının kuzeni, komşusu ya da ınının nınısı yeniden doğduğuna inanan. Kitap zaten bazı bölgelerde bu vakaların neden daha sık meydana geldiğini de irdeliyor. Stevenson'un araştırmaları sonucunda elde ettiği tahmin, inanılan bölge ve toplumlarda kişilerin (çocukların daha çok) yaşadıklarını düşündükleri şeyi rahatlıkla dile getirebilmelerinden ve anlatmaları için teşvik edilmelerinden kaynaklı olarak daha yaygın zannedilmesi. Tersi toplumlarda, kişiler bu yaşadıklarını düşündükleri deneyimden utanarak, aileleri tarafından bastırılarak ya da psikolojik tedavi görmek üzere uyuşturularak unutmaya daha meyilli oluyorlar.
Az önce 'tahmin' kelimesini kullandım, çünkü Stevenson'un kendisi, ne kadar derin araştırsa da henüz çürütülemez bir ispata ulaşmadığının farkında ve hiç bir çalışmasında herhangi bir dikte mevcut değil. Onun yapmaya çalıştığı şey biraz da, çeşitli şarlatanlıklarla insanların duygularını sömüren, bu işlerden para kazanan ve sırf bu kazancı yitirmemek için bilimsel temellerden uzak tutulan ruhani konuları bilimle barıştırmak. Bu yolda da çok büyük adımlar attığını öğrenmiş bulunuyorum şimdilerde.
Kitap yalnızca tekrardoğuş'tan bahsetmiyor. Başka bilim adamlarının tez ve antitezleri de mevcut. (Burada eklemeden geçmek saygısızlık olur, Stevenson, yaptığı çalışmalar sonucunda ispat etmeye çalıştığı şeyin aksi bir durum çıktığında da, açık yüreklilikle bu durumdan makale ya da yayınlarında bahsediyor.) Ayrıca, 'Haber verici rüyalar'a değinilen bir iki çalışma, 'ölüme yakın deneyimler'le ilgili bir takım çalışma ya da makaleler ve yaşandığı söylenen bir takım 'Ruh görme' deneyimleri de mevcut. Bu çalışmalarda adı geçen diğer bilim insanlarının da en azından adlarını yazmak istiyorum.
Dr. Satwant Pasricha,
Dr.Jonathan Venn,
Dr. Bruce Greyson,
Dr. Scott Rogo,
Dr. Michael B. Sabom.
Ayrıca, kitabın 3 ciltten oluşan bir yayın olduğunu eklemeliyim sanırım. Kitap, BİLYAY Vakfı tarafından hazırlanmış ve ne yazık ki çevirmenler konusunda bir bilgi içermiyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder