 |
Çeviri: Çiğdem Erkal İpek |
Uzun zamandır cesaret edemediğim serinin zamanı geldi de çattı işte.. Dune serisinden sonra beni en çok korkutan seridir kendileri. Dune'un son kitaplarını okumuş, okurken haz almış lakin anlatmaya gerek görmemiştim sanırım. Bu seri Dune kadar kapsamlı olmasa da her bir kitabın üzerinde ehemmiyetle durulması gerekiyor.. Seri başlangıçta bir üçleme olarak doğuyor ancak nartanem nurtanem Ursulam Le Guin'im devamını getiriyor.. Hatta başlarda erkek egemen bulduğu büyü dünyasına kadını ustaca yerleştiriyor..
Eli öpülesi yazarımız öyle bir dünya tasarlıyor ki, o dünyaya öyle güzel ırklar yerleştiriyor ki.. Başlayayım da anlatmaya, arada aklıma geldikçe araştırmalarımdan edindiğim bilgileri de serpiştiririm..
Yerdeniz denen dünya uçsuz bucaksız bir okyanus ve üzerindeki takım adalardan oluşuyor. Adalarda yaşayan halklar genelde farklı ırklardan. Diğer fantazi öykülerindeki gibi beyaz ırkın hakim olduğu cillop gibi sarışın mavi gözlü oğlanlarla pamuk prensesimsi hatunlardan oluşmuyor dünya.. Bildiğin karamık oğlanlar, çekik gözlü kızlar falan var.. Bu kadar benimsememin sebebi de bu olabilir belki. Bir de ejderhalar var tabi :) Yerdeniz henüz tamamı keşfedilmemiş bir dünya. Batının ötesinde ejderhalar yaşamakta ve uzak bir sahilin ardında ölüler diyarı olduğu sanılmakta.
Kahramanımız, bronz işçiliği yapan bir babanın oğlu, annesi doğum sırasında öldüğünden, köy cadılığı yapan teyzesiyle yaşamakta. Kadınlar ancak basit şifacılık işleriyle uğraşabiliyor ve ne kadar kudretli olurlarsa olsunlar büyücülük mertebesine asla erişemiyorlar ne yazık ki bu dünyada. Kahramanımız Çevik Atmaca, teyzesinden duyduğu bir takım büyüleri kullanmayı öğreniyor farkında bile olmadan ve güçlü bir düşmana karşı köyünü mucizevi bir şekilde kurtarıyor. (İklim büyüsü yapıyor ve düşmanları kör halleriyle uçurumdan yuvarlıyor..) Bu kurtarışla Çevik Atmaca, yakınlarda yaşayan güçlü büyücü Ogion'un dikkatini çekiyor ve Ogion bu kadar güçlü bir genç oğlanın iyi güçler adına eğitilmesi gerektiğini düşünüyor. İsim günü geldiğinde Kadim lisandan seçilmiş Ged ismi veriliyor Ogion tarafından ufaklığa.. Yerdenizde, büyünün hüküm sürdüğü bu dünyada, büyünün yapılabilmesi için kişinin ya da nesnenin gerçek ismini bilmek gerekiyor.. (Death Note'ta da benzer bir durum söz konuysuydu. Alakasız oldu ama aklıma geldi işte :P) Herkesin bir gerçek bir de bilinen ismi var ve büyük büyücüler bu isimleri de bilmek kudretine sahip oluyorlar. İsimleri bilmek için kişiyi ya da şeyi iyi tanımak, işaretleri görmek gerekiyor. Ged ismi Ogion tarafından veriliyor ve bir daha kolay kolay dillendirilmiyor..
Büyünün kaynağına gelince, fantastik öykülerde klasik olduğu üzere, büyü ejderhalardan doğuyor. Ejderhalar öteki sahilde yaşamakta ve insanlarla irtibat kurmamaktalar. İnsan soylarını zavallı ve kötü bilmekte ancak çok güçlü büyücülerle diyalog kurmaktalar. Ahh, sevgili ejderhalar.. Eskiden de ejderhalara hayrandım ammaaa.. Yerdenizin ejderhaları öyle özeller ki.. Ejderha olarak reenkarne olacağımı bilsem, atardım kendimi bir uçurumdan.. O kadar diyeyim yani... Bir de ejderhalar 'kadim Lisan'da konuşuyorlar. Büyü kadim lisan kelimeleriyle mümkün oluyor..
Neyse dağıttım konuyu. Çevik atmacanın büyümesini anlatıyordum.. Ogion gelip Ged'i alıyor ve eğitmek adına kendi köyüne götürüyor. Ged bir çocuk, Ged ukala. Eğitim umduğu kadar hızlı ilerlemediği ve Oralarda güçlü olan Re Albi kontunun dark side'a geçen küçük kızının gazına geldiği için kötüler diyarından bir varlık çağırıyor. Bir gölge. Ogion zar zor kurtarıyor Ged'i ve onu korumaya devam edebilmesi için ya kulübeden hiç ayrılmaması ve burada sükunet içinde eğitimini tamamlaması ya da Roke adasındaki Büyücüler Okuluna gitmesi gerektiğini söylüyor. Kendini beğenmiş küçüğümüz elbette macera dolu olan yolu, Roke'da yaşamayı seçiyor.
Yolculuk o varlıktan kaçıp korkarak geçiyor ve sonunda Roke adasına vardığında okulu bulup kapısına dayanıyor.. Kapıcı bir parola istiyor Ged'den.. Oraya gelen kim ki bu parolayı bilmez ise, oraya girmeyi hak etmiyor demektir çünkü. Ged başlarda korksa da sonunda kendi adını dillendirerek geçmeyi başarıyor kapıdan. Eğitim başlıyor, Ged hızla çok güçlü bir büyücü olacağının sinyallerini veriyor. Lakin korkutuyor da aynı zamanda, karanlık tarafa geçerse eğer büyük bir belanın yetiştirilmesi demek oluyor bu eğitim..
Kitap, Ursulamın da dediği üzere, Çevik Atmaca'nın büyümesini konu alıyor. Kendini beğenmiş oğul, Jasper denen bir başka öğrenciyle gurur çatışmasına girdiğinden bir vakit yine büyük bir hata yapıyor.. O kaçtığı varlığı bir kez daha çağırıyor ve okul'un Baş Büyücüsü kendi canı pahasına Ged'i kurtarıyor. Varlığı durdurabilecek bir büyü yok çünkü varlığın bir ismi yok.. Büyük bir ders alan Ged, sakinleşiyor, ve normal bir öğrenci gibi mezun oluyor okuldan. Yeni Baş büyücü Ged'i yardım isteyen bir köye Büyücü olarak gönderiyor. Köy, büyük bir Ejderhanın saldırısı altında. Oralarda her yerleşimin bir büyücüsü oluyor neredeyse, Roke'tan mezun olanlar köylere yerleşiyorlar sıklıkla. Ged, yaşadığı büyük korkular ve Baş büyücünün hayatına mal olan hatasından sonra sakin bir heyet yaşamaya gidiyor aslında o köye.. Pek öyle olmuyor ama..
Ejderha saldırıya geldiğinde Ged sakince atlıyor kayığa düşüyor Ejderhanın gittiği güzergaha. Ejderha il göz göze geldiğinde konuşmaya başlıyor ejderha. Ejderhalar yok etmeden bir insanla konuşursa eğer o insan saygıyı hak ediyor demektir ve o insana Ejderha Efendisi denir. Bizim ufaklık bir Ejder efendisi olduğunu o anda öğreniyor.. Ejderha onu ve tüm köyü talanla tehdit ediyor, çocuklarını korumak adınaydı sanırım.. Detayını hatırlamıyorum ama Ged'in eski bir efsaneden yola çıkarak oynadığı blöfü çok net hatırlıyorum. Ejderhaya Kadim Lisandaki gerçek adıyla hitap ediyor Ged, Yevaud.. Ve ejderhaya bu köye bir daha asla saldırmayacağını, bu şartlar altında kendisi ve çocuklarının hayatta kalmasına müsade edeceğini söylüyor.. Ged'in Kadim Gücü işte bu anda çıkıyor karşımıza. Ejderha onaylıyor!
Ged oradaki işini bitirdikten sonra Roke'a dönmeye karar veriyor.. Roke yolunda bir gemiye biniyor lakin Gemi her ilerlediği metrede bir sorunla karşılaşıyor. Hava o kadar fırtınalı ki, Roke'a bir türlü ulaşmıyor. İklim büyüleri bile işe yaramıyor.. Ged anlıyor ki gölge hala peşinde. Ve o gölgeyle olan bağını koparmadıkça Roke'a dönüşü bir daha asla gerçekleşmeyecek.. İniyor gemiden, hava açılıyor, deniz sakinliyor, Roke ufukta beliriyor..
Ged indiği Osskil adasında bir haneye misafir oluyor hatırlayamadığım bir şekilde.. Hanenin Lordu yaşlı bir adam.. Ged'i başı üstünde ağırlıyor ve adamın gizemli karısı bilin bakalım kim çıkıyor... Yıllar evvel Ged'i gölgeyle buluşturan ufak cadı.. Cadı Ged'i köleleştirmeye çalışıyor ki onun gücü üzerinden kendi karanlık gücüne kavuşabilsin.. Gölge yeniden güçleniyor.. Bunu fark eden ged bir atmacaya dönüşerek uçmaya başlıyor.. Uçuyor, uçuyor, uçuyor..
Sonunda Ogion yorgunluktan bitap düşmüş bir kuş buluyor kapısında. Zavallıyı alıyor, onarıyor.. O kadar uzun süre dönüşüm büyüsünün etkisinde kalmış ki Ged, bir daha insan olamamaktan korkuyor.. Onu bulur bulmaz tanıyan Ogion yaralarını iyiledikten sonra Ged'e kaçmamasını öneriyor. Kaçarak yaşayamazsın, eninde sonunda gafil avlanırsın çünkü. Avlanmaması gereken yegane kişi de Ged tabi ki.
Ged gücünü topladıktan sonra ustası Ogion'a 'ben ava çıkıyorum' diyor ve kovalamaya başlıyor isimsiz varlığı. Okyanusa açılıyor bir kayıkla, yol alıyor günlerce. Gölge kayığa saldırıyor ve parçalanmış kaykla Ged bir takım kayalıklara vuruyor.. Küçük bir adada kayalıklar ve yaşlı bir adamla bir kadın.. Küçük yaşta o adaya terk edilmiş asil iki kardeş var adada. Dış dünyayı ve insan olmayı unutmuş olsalar da Ged'e yardım ediyorlar. Kadın yarım bir halka veriyor Ged'e.. (Halka Atuan Mezarları'ndaki Erreth-Akbe halkası.)
Tekrar düşüyor yola ve bir adaya çıkıyor yeniden. Orada okuldan yegane arkadaşıylla karşılaşıyor.. O adanın büyücüsü olmuş, ailesiyle birlikte küçük bir evde yaşıyor Vetch. Vetch son adada yaşıyor ve Ged'i yolculuğunda yalnız bırkmayı kabul etmiyor elbette. Beraber açılıyorlar denize. Ged yeniden başlıyor gölgeyi kovalamaya. Vetch göremiyor hiçbir şey ancak, yanından da ayrılmıyor Ged'in. Gölge duruyor denizin sonunda bir karanlık adanın ortasında. Kayık toprağa yanaşıyor, Ged iniyor kayıktan.. Kovaladıkça güçleniyor, yaklaştıkça ismini hatırlıyor.. Aynı anda birbirlerinin ismi dökülüyor ağızlardan: Ged. Gölge ve Ged birleşiyor sonunda.. Ada kayboluyor, Vetch suda yürüyen Ged'den başka hiçbir şeyi görmediği halde şu an suda ve baygın olan bedenini alıyor kayığına ve geri dönüyor küçük adasına..
Sonunda Çevik Atmaca gerçek bir usta oluyor, gururunu ve karanlık tarafa dair her türlü zaafını, kendi karanlık tarafıyla birlikte yeniyor ve Yerdeniz'e yeniden bir denge getiriyor..
Evet evet ben Yerdeniz vatandaşlığına geçmeyi talep ediyorum. Talepleri kim alıyor acaba, Turkiye.gov.tr'den denesem..